Sunday, July 06, 2008

"Erdem Beyazıt'a Saygı"

Bugün Erdem Beyazıt hakkın rahmetine kavuştu. M. Akif İnan, Alaattin Özdenören, daha önceden Cahit Zarifoğlu. Bugünleri hazırlayan çok önemli bir neslin temsilcileri. Bu neslin en önemli özelliği bu toprakların özgün çocukları olmalarıdır. Cumhuriyet çocuklarıdırlar. İstenirse cumhuriyetin yan etkisinin ürünüdürler denebilir lakin, bu nesil, Sezai Karakoç, Rasim Özdenören gibi isimler de dahil edildiğinde, tam anlamıyla özgün bir kültürel atmosferin mimarlarıdırlar. Ne sömürge sonrası ulusalcılığı ne retçi entellektüel tavrı. Bugün burdayız ve varız düşüncesiyle ilmek ilmek bir dünya kurdular bize. Cumhuriyet çocukları olmalarının sebebini biraz da burada aramak lazım. Ne Yahya Kemal ve Tanpınar gibi medeniyeti nostaljik bir mezar taşına çevirdiler ne de pozitivizmin çocukları gibi meyhane köşelerinde seçkin sınıfın imtiyazlarıyla Kemalizm sığlığına düştüler ne de İslam ülkelerindeki reaksiyoner tavırlara kapıldılar. Hepsini iyi okudular ve Anadolu'nun taze bir nefesi olarak müslümanca yaşamak gibi bir gayeleri oldu hep. Dünyayı iyi takip eden, okuyan ve seyehat eden ve ufuk açan bir nesildi. Allah hepsinden razı olsun. Taha Kıvanç'ın (Fehmi Koru)bu nesli anlattığı bir yazı onları çok iyi anlatıyor: http://yenisafak.com.tr/arsiv/2000/ocak/11/tkivanc.html
"Karıncaların yolunu şaşırtan ince rüzgarlarla" bu sabah Erdem Beyazıt ayrıldı bu alemden. Allah rahmet eylesin. Bizi de istikameti şaşırmayanlardan etsin.

ÖLÜME SAYGI

Ölüm bir melek elinde gelir

Ve öper usulca çocuk yüzleri.

Belki bir gün kurtuluruz

Karıncaların yolunu şaşırtan ince rüzgarlarla

Kaplumbağaların hasret kaldığı derin tepelerde

Çocuk gibi bakalım mavi sulara

Şehirlere bakalım insanlığımızı eskittiğimiz

Sislerden dumanlardan yollara atılan

mısır koçanlarından

Belki tutarız birgün belki kurtarır bizi

Simsiyah saralım bezlerle dağları rüzgarları

Gül bahçeleri ağlasın

Dallarda salınan çocuk salıncakları ağlasın

Kırmızı balonlar bizsiz kaybolsun gökyüzünde.

Haydi sığının şehirlere

Kabuğunuza çekilin yorganınızı çekin üstünüze

Kalsın titrek ve mavi elleriniz

Bekleyin geliyor ölüm usulca

Usulca girer koynunuza.

Erdem Beyazıt

No comments: