Friday, August 11, 2006

Sevgili Doğulular

Sevgili Doğulular,
biz Batılılar bugün bir lanetliler güruhu olarak adlandırılıyoruz tarafınızdan. Zamana ve size hakimiyet kurmamızı bu kadar kıskanmamalısınız. Bugün dünyaya gerçek medeniyeti, refahı, demokrasiyi ve adaleti tesis etmek gibi ulvi amaçlarımız olduğunu göz ardı etmemelisiniz.
Yanlış anlamayın; sizin de bir tarihiniz var, bir kültürünüz var. Adalet iyilik gibi şeyler sizin kültürünüzde de mevcut olabilir. Ama biz yakaladığımız çizgiyle insanlığı dolu dizgin bir mükemmelliğe götürüyoruz. Böyle bir potansiyeliniz olsaydı bunu zaten siz yapardınız. Bu insanlığın kaçınılmazıdır.
Merak ediyorum, insanlık için daha mükemmel tasarıları olan bir topluluk var mı diye? Ama böyle bir şeyin olma ihtimalini hayal eden bir insanoğlu yoktur. Çünkü insanlık için mükemmel olan bizim tarafımızdan tasarlandı. Bize öykünmeden insanlık için bir şey düşünemez kimse.
Bütün bu iyi şeyleri yaparken tabi ki bir takım sorunlar ortaya çıkıyor. Omlet yapmak için yumurtaları kırmak gibi.
Bugün Ortadoğu’dayız. Neden olduğunu anlamak için batının tarihine bakmak gerekir. İnsanlığı içinde bulunduğu derin uykudan biz uyandırdık. Sömürgeciliği lanetlersiniz, kapitalizmi lanetlersiniz lakin yerine koyabileceğiniz tek bir sisteminiz yoktur. Ekonomilerinizi bile biz yönetmek zorunda kalıyoruz.
Kendi başınıza bırakılamayacak kadar kımıltısız tevekkül tutkunlarısınız.
Üç yüz yıldır batı medeniyetinin özünü içinize yerleştiremediysek biraz kendinizi eleştirin. Anlayışsızlığınız, kavrayışsızlığınız ve de tembelliğiniz genetik bir şey. Yoksa bugün neden demokrasiyi ordularımızla getirmek isteyelim. Biz demokrasiyi kendi içimizde tesis ettik. Kendimiz kurduk. Bunu öğreneceğinize, küresel kültürün getirdiği özgürlük alanı sizi yoldan çıkardı.
Şehirlerimize ve kurumlarımıza saldırmaya başladınız. Medeniyete düşman kesildiniz. Özgürlüğün ve bilginin sizi anormalleştirmesinden anladığım tek şey şudur:
Siz doğulular, ya anlamadığımız bir zihinsel süreç içindesiniz, ya da insanlığın evriminde bir alt aşamadasınız.
Biz bilimin kudretiyle varlığın ve insanlığın gizemlerini çözdüğümüze göre ikinci seçenek ortada kalıyor.
Ya siz yola geleceksiniz ya da sizi hep kontrol altında tutacağız.
Bu, medeniyetimizin size yaramayan özgürlükleri kısıtlaması anlamına gelmektedir.