Friday, May 30, 2008

Ruya Rehberi

Bazen karışık ruyalar görüyorum. Uyanıp karanlıkta olduğumu görüyorum. Doktor Ramiz'den bir reçete almak lazım belki. Doktor şöyle temiz bir ruya istiyorum. Nasıl? Mesela bir küçük dere düşün, iki karış derinliğinde(ölçü birimleri değişmişti, devrimlere karşı gelmey..) dur be doktor, iki karış derinlğinde çağıldayarak akan bir derecik. Ama kırmızı toprağı olan yarı çöl bir arazideyiz. Kayalık bir alan. Yüksek kayalıkları olan. Düşecekmiş gibi duran, incelmiş gövdelerin üzerinde koca granit yapılar. Efendim? ... Hayır deve falan yok. Keçi sürülerinin izleri farkedilebiliyor, küçük patikacıklarda. Suyun üzerine eğiliyorum. Dibindeki çakıl taşlarını görüyorum. Uzun bir yoldan gelmişim. Ter toz içindeyim. Kendimi suya atmak istiyorum. Biraz daha derin olmasını arzuluyorum, ama iki karış, fazlası yok. Ama dibindeki çakıl taşlarını görebiliyorum. Berrak mı berrak bir su. Öylece bakıyorum çakıl taşlarına. Sonra elimi sokuyorum ve dibinden bir avuç çakıltaşı alıyorum. Sonra avucumu açıyorum, suya dökülüyorlar. Suya bakıyorum. İçimdeki su hasreti kabarıyor, kendimi içine atmak istiyorum. Ama atlamıyorum içine. Sağ ayağımı yavaşça suya sokuyorum. Bir serinlik ki sorma doktor. Uzanıyorum, akşam alacasının sökün ettiği bir kerahet vakti. Gökyüzü lekesiz. Sağ ayağım suda gökyüzüne bakıyorum. Susamışım ama çok değil. Üşeniyorum kalkıp içmeye ama kalkmamak beni rahatsız etmiyor.
Birden bire suyun kaynağını merak ediyorum. Ve karar veriyorum, suyun kaynağını bulmaya. Sonra canlanıyorum. Ayağım suda üşümüş. Yüzümü yıkıyorum. (Sadece yüzünü mü?) Tamam doktor, abdest alıyorum akşam namazı için. (Tamam şimdi oldu, gerçeği söyle.) Doktor rüya bu, ayrıntıları hatırlayamıyorum.(Ah takıyyeci..) Bir avuç su alıp içiyorum. (Bir dakika, ruyada namaz kılmak farz mı? Uyandığında, ruyanda bir namaz vaktini kaçırdığında kazasını kılmak gerekir mi? ) Doktor manyak mısın sen ya. Tamam anlatmıyorum...

No comments: